Ten yükü

“`html

Nihat Hayri Azamat ile yarım asıra yaklaşan dostluğumuz var.

1974 yılında yayımlanan
Yeni Sanat

dergisinde ilk şiirlerini paylaşmıştı. Ardından bu eserlerini
Fırtınayı Kucaklamak

(1976) adıyla bir kitapta topladı. Bu başlık o kadar hoşuna gitmişti ki, ben de bir deneme kitabımda ödünç almıştım. Prof. Dr. İsmail Kara ile İmam Hatip’te sınıf arkadaşı olan Azamat, İstanbul Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Yazma Eserler Bölümü’nde çalıştı ve daha sonra Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nde doktora yaparak akademik kariyerine başladı. 2013 yılında emekli oldu. Azamat, TDV İslâm Ansiklopedisi’nde görev aldı ve tasavvuf konusundaki maddeleri denetleme ve yazma faaliyetlerinde bulundu.
Nihat Hayri, hem Divan hem de tasavvuf edebiyatlarında derin birikime sahip olmasının yanı sıra modern şiirle de ilgilenmaktadır.

“Fırtınayı Kucaklamak” isimli eserinden sonra sanki şiire veda etti. Fakat ona sürekli olarak “İnsan şiiri bırakmaz, şiir insanı bırakır” diyordum. Görünen o ki, şiir Nihat’ı hiçbir zaman terketmemiş. Elli yıl boyunca yazdığı eserleri bir araya getirerek “
Ten Yükünün Sarhoş Tellalı

” adlı kitabını yayımladı (Dergâh Yay. 2025). Kitap, tasavvuf düşüncesini işleyen birçok şiir içeriyor. Tasavvufun farklı yolları, meşrepleri ve neşvesi olduğunu bilenler, şairin hangi yolu benimsediğini anlayacaktır.
Bu noktada, şiirlerinin belki de tek eksikliği, bu yolu tarif etmekte aşırıya kaçmasıdır.

“Şiir” başlığıyla açılan ilk şiirinde şaire sesleniyor ve “Şiir, kutsal bir dünyadır” diyor. Peki, buraya nasıl ulaşılır? Elbette “varlığı” terk ederek. Bu noktadan “vahdet-i vücuda” adım atabiliriz.
Azamat, bu değişim yolunda bazen mâverâya ulaşırken bazen de yere düşer. İşte şiir bu! Söylem ve nasihat, tarif ve tasvirin ötesindedir. Bir “dâi” gibi davranmak ne yalan! Peki, bu nasıl yapılmalı? Elbette semboller ve imalarla.

İkinci şiir “Derviş”te işin özü açığa çıkıyor.

Yunus’un dilinden “Sen derviş olamazsın” diyor, ama “Ten yükünün sarhoş tellalı” olabilirsin. Gerçek bir “derviş” olmak istersen “ser”inden feragat etmelisin. Şairin ilerledikçe “şeyh”in nasıl olması gerektiğini de anlatıyor.

Şairin “
Açmasını beklediğin çiçek / Geçiyor kimse görmüyor

” gibi çok güzel başlangıçları var. Fakat “
Ey yâr/Vakit çok dar

” gibi basit şeylerin içerisine de düşebiliyor.
Tarif etme ve tasvir etme meselesini tekrar ele alırsak, örneğin: “Bütün yaralara merhem nedir?” Cevap: “Aşk”.
İşte bu şekilde. “Üç rüya” şiirinde bir düzeltme hatası var: “deher” galiba “seher” olmalı.

“Seyran” ve “Eyâ, eyâ” başlıklı şiirlerdeki ses tekrarları, Necip Fazıl’ın “Kafiye”sinde ve Asaf Halet Çelebi’nin eserlerinde görülen boş işlerden.

“Hayat” şiirinde çok güzel bölümler yer almakta. Örneğin: “Hayatı taşıyamıyor omuzunda / Yıldızı sökülmüş asker / Sırı dökülmüş çini gibi”. Ve “Uçmak yükünü hafifletmiyorsa kuşun / Hayatı ağırdan almak güzel değil mi?”.
“Dört şair” şiirinde önemli bulduğu şairleri isimleriyle tarif ediyor: Ece Ayhan, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu ve Hilmi Yavuz. “
Naz ehli

” bölümü “aşk”ın ne olduğu ile başlıyor. Ardından kendiye göre “aşk ehli” bulduklarını dile getiriyor.
“Naz ehliyiz” şiiri bunun en güzel örneğidir. Bu kapsamda sıralayalım kimler var: Hurufî, Bektaşî, Kızılbaş, Kalender, Cavlak, Abdal gibi heterodoks unsurlar. Bu isimler “Evsâf-ı Dervişân” başlıklı şiirde detaylı biçimde tartışılıyor. Bir ara dünyanın karmaşasından usandıktan sonra “
Uzlet

”e çekiliyor. Bu ne kadar mümkündür? Şu kadar: “Kûşe-i uzlet şimdi / Metro Marmaraydadır”. Şairin mizahi yaklaşımı burada da kendini gösteriyor.
Azamat’ın amacı, kelimeleri mümkün olduğunca azaltmak. Bu yüzden gide gide “Haiku” bölümüne geçiyoruz.

Haiku yazmak, kelâm-ı kibar söylemek midir? Bir örnek: “Koşuyor at / Ama bilmiyor yazık / Yarıştığını.” Belki de bu yanlış, ama bunu “insan”a tahvil edersek mantıklı olabilir.

Şair, arada “bu da bizden olsun” diyerek “Yapıyı söküp / Anlam derinliğinden / Derrida geçti” diyor. Filozofun gönlüne bir dokunuş daha.

Bu bölümde anlamlı ve etkileyici haikular da mevcut. Bunlardan biri, “15 Temmuz” için yazılmıştır: “O derin gece / Çengele takıldı ay / Denize düştü”.
Dem

” kısmındaki şiirler belirli bir topluluğa ve tanıdık simalara sesleniyor: Niyazî-i Mısrî, Lâmekân İbrahim, İdris-i Muhtefî, İsmail Mâşukî, Hamza Bâlî, Abdulkadir Belhî, Hallac-ı Mansur, Nesimî, Gaybî İbrahim, Beşir Ağa, Bedreddin-i Simavî.

Bu kitapta Yunus Emre, Mevlâna ve Şeyh Galib gibi önemli isimler de yer alıyor. Azamat bu figürleri de “aşk yolu”nun yolcusudur olarak değerlendiriyor.

Tarz-ı kadîm

” bölümünde şairin aruz vezni ve Divan şiirine olan hakimiyeti belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu eserlere bakan ustalar, Nihat’ın yeteneğini kabul ederler. Şair bu eserlerde “
Nihânî

” mahlasıyla yazmaktadır. Bir yerde kendisiyle şakalaşıyor: “Bu
Nihânî dedüğün bir ham hayâl imiş meğer / Anun için ben dahi kendüsünü görmedim.

Ardından “Ehl-i irfan / Ahbâbu yârân” bölümü geliyor. Bu kısımda şair tanıdığı insanlar için hislerini ve saygılarını ifade ediyor. Tanıdığım iki ismi örnek vermek gerekirse: “Mâşukuna erdi âşık / Gitti hâfız Emin Işık” ve “Evliyanın hizmetinde etmedi bir dem kusur / Bir hakiki derviş idi yâhu Abdullah Kucur”.

Kitap, içeriğine uygun olarak güzel bir “hatime” ile sona eriyor.

Şiir dünyasında az bulunan bu kitabın, hayli kurak günlere bir bahar yağmuru gibi geldiği söylenebilir.

Şaire teşekkürler ve tebriklerimizi iletiyoruz.

“`

Related Posts

Reel Kesim Güven Endeksi Temmuz ayında 0,5 arttı

Temmuz ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 98,9 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven …

Dev bankadan Merkez Bankası yıl sonu faiz tahmini!

Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı sonrası uluslararası piyasalar yeni tahminlerini açıkladı. Deutsche Bank, yıl sonuna kadar atılacak adımlara ilişkin beklentilerini paylaştı. Faiz politikasıyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Emekli maaş artışı için ilk talep açıklandı: ‘Telafi zammı yapılmalıdır’

Türkiye Kamu-Sen, memur ve emekliler için zam ve sosyal haklarda kapsamlı taleplerini açıkladı. Sendika, yaklaşan toplu sözleşme görüşmelerinde güçlü bir zam ve iyileştirme talebinde bulunacak. Kamu çalışanlarının haklarının korunması için önemli adımlar atılması bekleniyor.

Bozcaada’da Yaz Yoğunluğu Yüzde 100 Arttı

Bozcaada’da yaz mevsimiyle birlikte insan yoğunluğu arttı, emniyet güçleri takviye edildi.

Tarımsal Girdi Fiyatları Mayıs’ta Yükseldi

Mayıs ayında tarımsal girdi fiyatları aylık %2,15, yıllık ise %31,80 arttı. Üreticiler dezavantajda.

New York borsasında rekor kapanışlar

New York borsası, haftanın ilk işlem gününü pozitif seyirle tamamlarken, S&P 500 ve Nasdaq endeksleri yeni kapanış rekorlarına imza attı. Yatırımcılar teknoloji devlerinin açıklayacağı bilançolara odaklanırken, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell hakkındaki tartışmalar da piyasaların odağındaydı.